2 milyonu veren, kornasını da değiştirir!


2 milyonu veren, kornasını da değiştirir!

Levent Köprülü milliyet
Böyle bir otomobili satın almak için 2 milyon dolar veren bir müşteri, lüksten daha fazlasını da ister kuşkusuz!

İşte birkaç yıldır bilgisayar çizimleriyle tanıtılan, ancak henüz üretime geçmemesine rağmen sürekli yenilenen Natalia, daha fazlasını sunuyor. Sürekli değiştirilebilen korna!
Alfred DiMora adındaki girişimcinin geliştirdiği ve birkaç yıl önce tanıtılan “Natalia”, yeniden ortaya çıktı. DiMora Motorcar tarafından üretilmesi planlanan “V16 Natalia SLS 2”, üretildiğinde dünyanın ilk “isteğe göre değiştirilebilen korna sesine” sahip otomobili olacak. Bunun için araca fabrika çıkışında 256 MB kapasiteli bir hafıza kartı koyacak DiMora, seçimi müşteriye bırakacak. Yani siz, telefon zil sesi gibi istediğiniz sesleri bu hafızaya MP3 dosyası olarak yükleyebileceksiniz.
Yüklenmiş olan bu sesler, 150 vat gücündeki hoparlör ile dışarıya iletilecekmiş. Böylece neredeyse 1 kilometre öteden sesini duyurabilecek.
Bu araç üretilirse kimler alır ve ne tip bir ses yükler bilinmez... Ancak “muzip” bir Türk satın almış olsa, “Kaçılsana koçum!” gibilerinden bir bağırma sesi ya da İsmail YK’nın “Bas gaza aşkım bas gaza/Kim tutar seni bas gaza!” şarkısını yüklemesine pek şaşırmazdım doğrusu...

Fiat’tan nakit indirimi


Kampanya gündemi

Levent Köprülü
güncellenme zamanı


Fiat’tan nakit indirimi
Grande Punto modelinde 2 bin 250 TL’ye, Linea ve Doblo Panaroma modellerinde 2 bin TL’ye varan nakit destek indirim avantajının sunulduğu kampanya kapsamında Doblo Carioca’daysa 2 bin 500 TL’yi aşan indirim imkanı mevcut.

4X4 Toyota’lara özel
Toyotasa, kış mevsiminin gözde araçları olan 4x4’le özel bir kampanya düzenliyor. 2 bin 500 euro indirimle satılan Toyota’nın efsanevi aracı Land Cruiser Prado, 80 bin 301 euro’dan (+ 2 bin 236 TL), Land Cruiser V8 ise 109 bin 950 euro’dan (+4 bin 765 TL) başlayan fiyatlarla satılmakta.

4 bin TL’lik avantaj
Tata, pick-up ve binek modellerinde indirim avantajları uyguluyor. Bu ay pick-up modellerinde 4 bin 100 TL’ye varan indirimler uygulayan Tata, 4x2 çift kabin klimalı Telcoline aracını 20 bin 490 TL, 4x4 çift kabin Telcoline modelini 23 bin 490 TL başlayan fiyatlarla satarken, küçük stationwagon modeli Marina’da 4 bin 185 TL’ye varan indirimler sunuyor.

Seat’ın takas desteği
Seat, tüm modellerinde yaptığı indirimleri, 1.250 TL takas desteği ya da VDF ile işbirliği sonucu yüzde “0”dan başlayan kredi imkânlarını yeni yıla da taşıdı. Kampanya kapsamında ek takas destekleriyle yeni Ibiza 24 bin 350 TL, Cordoba 25 bin 650 TL, Leon 31 bin 150 TL’den başlayan başlayan kampanyalı fiyatlarla satışa sunuluyor.VDF işbirliğiyle 6 ay geri ödemeli 10 bin TL’lik krediye yüzde “0”, 15 bin TL’lik krediye 12 ay vadede yüzde 1.21 faiz uygulanıyor.

milliyet

Bu suçlara ceza vermek kolay değil


Bu suçlara ceza vermek kolay değil
Bilmem dikkatinizi çekiyor mu? Şu sıralar Türkiye'nin pek çok yerinde özellikle büyük şehirlerde trafik denetimi hız kazanmış vaziyette. Günün her hangi bir saati, hiç beklemediğiniz biryerde bir 'çevirme' ile karşı karşıya kalabiliyorsunuz.

Bu tür operasyonlar daha çok ehliyet, ruhsat, sigorta, muayene gibi evrak ihmallerini yakalamayı hedefliyor. Ancak Emniyet teşkilatının asıl hedefi, elektronik denetleme sistemlerinin de yardımıyla görünürde hiç kimsenin olmadığı yerlerde bile sürücülerin trafik kurallarına uymasını sağlamak. Peki bu o kadar kolay mı? Toplumun her kesiminde kemikleşmiş yanlış alışkanlıklar varken. Lüks bir otomobilin camından yola sigara paketi, kâğıt mendil atığı hatta poşet atan insan sayısı hiç de az değil. Halen birçok trafik suçu herkes tarafından yapılıyor olduğu için 'suç' mu 'değil' mi tartışmasına dahil edilebiliyor. Bu, tablonun bir tarafı.

Diğer tarafta ise güncelliğini kaybetmiş ya da yenilenmeye ihtiyacı olan bazı yasaklar var. Ve birçok sürücüyü o suçu işlemeye zorluyor. Örneğin, otoyol ya da benzeri yolların kenarlarında yolcu indirme bindirme, bekleme yapma konusu. İstanbul gibi çevre yollarının şehrin ana arteri haline geldiği bir şehirde her gün binlerce sürücü, yüz binlerce yolcu bu suçu işlemek zorunda kalıyor. Şehirlerarası otobüslerden, personel taşıyan servislere kadar... Zira yol ve trafik insanların günlük hayatlarını dikkate almadan şekillenmiş oluyor.

Uygulaması zor ya da herkesin ihmal etmeyi alışkanlık haline getirdiği bazı kanunlar için 1925 yılında çıkarılan ve halen yürürlükte olan 'şapka kanunu' gibi benzetmesi yapılır. Çevremde trafik kanunundaki bazı maddeleri bu türden görenler var, aksini düşünenler de...

Aksini düşünenler "Efendim 161 konudan oluşan kanunda her bir madde çerçeve niteliği taşıyor. Dolayısıyla bir yılda bir canı bile kurtaracaksa gereklidir ve ısrarla korunmalıdır." derken, diğer taraf aşırı yasakçı yaklaşımla insanların umursamaz hale geldiğini, bu nedenle bazı maddelerin güncellenmeye ihtiyacı olduğunu düşünüyor.

1 Ocak itibarıyla yüzde 12 zamlı hale gelen Trafik Kanunu'nda bazı maddeler var ki uygulamada zaman zaman zorluklar yaşanıyor. Özellikle alışkanlık haline gelen hatalar başta trafik polisleri olmak üzere kanunu uygulamak zorunda kalanları müşkül duruma sokuyor. Neredeyse toplumun yarısının bu suçu işliyor olması ceza verme konusundaki zorluğu daha net ortaya koyuyor. Toplamda ek maddelerle birlikte 161 ayrı konudan oluşan Trafik Kanunu'nda en düşük ceza 61 TL'den başlıyor. Peşin ödeme yapmanız halinde trafik para cezalarında yüzde 25 indirim uygulanıyor. m.taslicali@zaman.com.tr

Araçlarla yanyana yürümek suç!

Trafikte öndeki aracı tehlikeli biçimde yakın takip etmek, cezası 61 TL.

Taşıt yoluna ikinci sıra park ya da bekleme yapmak, 61 TL.

Dönmek için yakılan sinyali 'geç' anlamında kullanmak, cezası 61 TL.

Kaldırım olmayan yollarda taşıt trafiğini tehlikeye düşürecek şekilde yolda yürümek, cezası 61 TL.

Karayollarında, taşıt yolunun sol kenarını izlememek, cezası 61 TL.

Yaya ve okul geçitlerinde ışıklara uymamak,cezası 61 TL.

Karşıdan karşıya geçişlerde işaretlere riayet etmemek, cezası 61 TL.

Başıboş hayvan bırakarak trafik kazasına sebebiyet vermek, cezası 3 ay hapis.

Karayolunda park eden araçlardan yetkisiz olarak park ücreti almak, cezası 61 TL.

Kaza mahallinde durmamak ve trafik güvenliği için gerekli tedbirleri almamak, cezası 128 TL.

Kazayı yetkililere bildirmemek, kaza yerinden ayrılmak, cezası 128 TL.

zaman gazetesi

Bu Mercedes görenleri şoke ediyor


Bu Mercedes görenleri şoke ediyor
Otomobil meraklıları için Merceses markası çok şey ifade eder. Ama bu Mercedes c63 AMG'yi diğerlerinden ayıran çok farklı bir yanı var o da tamamen altın kaplama olması. İşte göz kamaştıran fotoğraflar.

Aynadan yansıyanlar

Aynadan yansıyanlar
Budget, Pegasus misafirlerine özel, 50 TL'den başlayan fiyatlarla araç kiralama fırsatı sunuyor.

Otomotivde 25 yılı geride bırakan Peugeot bayii Yıldırım Otomotiv, 1 kişiye 207, 1 kişiye 107 ve 3 kişiye de navigasyon cihazı hediye etti.

Otokoç ve Birmot, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi ve OHSAS 18001 İş Güvenliği ve Çalışan Sağlığı belgelerini alarak bir ilki gerçekleştirdi.

Akaryakıt sektöründeki isimlerden biri olan M Oil, gerçekleştirdiği anlaşma çerçevesinde otogaz operasyonunu bundan sonra İpragaz ile yürütecek.

Elektrikli Opel geliyor

Elektrikli Opel geliyor
Opel, Cenevre'de elektrikli otomobil ile ön plana çıkacak. GM'in ABD'de gelecek yıl yola çıkacak Chevrolet Volt ve Cadillac Converj gibi elektrikli otomobilleri ile aynı teknolojiyi kullanan Opel Ampera, 5 kapılı, 4 koltuklu olarak tasarlandı.

Ampera'nın tek bir şarjla birkaç yüz kilometre yol alabilecek ilk Avrupalı otomobil olması bekleniyor. Ampera, 2011 model yılıyla birlikte yollara çıkacak.

iki lastikten birinin basıncı düşük


iki lastikten birinin basıncı düşük
Michelin'in 2005 yılından beri aralıklarla yaptığı araştırma Türkiye'de araçların yarıdan fazlasının düşük havalı lastiklerle kullanıldığını, her 10 araçtan 1'inde ise lastik hava basıncının tehlikeli oranda düşük olduğunu ortaya koydu.

Düşük hava basınçlı lastik, patlama, yol tutuş kabiliyetinde azalma ve ıslak zeminde kontrol kaybı gibi riskler taşıyarak can güvenliğini tehdit eden sonuçlar doğurabiliyor.

Mini sınıfta yeni bir Japon


Mini sınıfta yeni bir Japon
Mart ayı başında İsviçre'nin Cenevre kentinde düzenlenecek 79. Motor Show'da sergilenecek modeller gün yüzüne çıkmaya başladı.

Nissan standının yıldızı küçük crossover konsept otomobili Qazana olurken, yeni 370Z ile Japon tarzı otomobil Cube'ün yanı sıra Avrupalı müşteriler için geliştirilen mini otomobil Pixo dikkat çekecek. Pixo'da bulunan 1 litrelik motor 100 km'de 4,4 litre yakıt tüketimi ve bir km'de 103 gram CO2 emisyonu ile öne çıkacak.

Hyundai, Renault'dan iki koltuğu da kaptı


Hyundai, Renault'dan iki koltuğu da kaptı
Yılın ilk ayında 13 binden fazlası otomobil olmak üzere toplam 19,6 bin adet araç satışı gerçekleşti. Geçen yıla göre yüzde 38 küçülme anlamına gelen bu tabloda ilginç durum ise Hyundai'nin otomobil satışlarında Renault'dan liderliği almasıyla yaşandı.

2 bin 478 otomobil satışı gerçekleştiren marka otomobilde yüzde 19 pazar payı yakalarken geçen yılın aynı ayına göre de yüzde 50'ye varan oranda artışa imza attı. Hyundai aynı zamanda Accent modeliyle geçen yıl sonunda kılpayı kaçırdığı en çok satılan model unvanına da ocakta ulaşmış oldu. Otomobil satışlarında ilk 5 içerisinde sırasıyla Hyundai, Renault, Honda, Ford ve Volkswagen yer alırken toplam satışlarda ise Ford ilk sıraya çıktı. Ardından Hyundai, Renault, Fiat, Honda, VW, Peugeot ve Opel markaları sıralanıyor.

Otomotivin arkasında 30 büyük grup var


Otomotivin arkasında 30 büyük grup var
Genellikle kriz durumlarında markalara olan sadakat ve güven ciddi sarsıntılar geçiriyor. Bu yüzden şartlar ne kadar zorlarsa zorlasın yöneticiler, markanın genel algısını korumayı hedefliyor. Bu bütün stok baskılarına rağmen indirim oranlarını, fiyat listesini belli bir çıtada korumaktan tutun servise gelen müşteriye öncekinden daha etkileyici yaklaşımlar içinde olmaya kadar uzanan bir süreç.

Ve zorlu bir yolculuk; ancak markaları da marka yapan işte bu dalgalara karşı verdiği mücadele oluyor. Lafı uzatmaya gerek yok; son birkaç aydır Türkiye'yi de içine alan global kriz öyle görünüyor ki, önümüzdeki aylara da damgasını vurmaya devam edecek. Dünyada olduğu gibi bizde de krizden en çok etkilenen sektörlerin başında otomotiv geliyor. Dolayısıyla otomobil markaları için zorlu yolculuk da!..

Otomotiv, başka sektörlerden farklı olarak genellikle büyük grupların mutlaka içinde olmak istediği prestijli bir alan. Bu prestij zaman zaman kâr düşüncesini bile birinci hedef olmaktan çıkarabiliyor. Dünyanın en büyük şirketleri listesinde nasıl otomotiv şirketleri üst sıralarda bulunuyorsa Türkiye'deki üretim ve satış faaliyetlerinde de büyük gruplar ön plana çıkıyor. İşte bu büyük yapı şimdi kriz ortamında daha çok kendini ortaya koyuyor. Uzun bir süre direnme gücü gösterebiliyor. Bu da tüketicinin büyük paralar harcayarak satın aldığı otomobil ya da ticari aracının birkaç sene sonrası için 'tedirginlik' yaşamamasını sağlıyor.

Pazarda bulunan 50'nin üzerindeki uluslararası markanın arkasında genellikle hep büyük Türk holding ve grupları var. Oranı az da olsa bazı global markaların bizzat kendisi Türkiye'de yer alıyor. Kârlılık çok farklı bir durum ve bazı şirketlerin şeffaf olmayan yapıları nedeniyle bu alandaki bir kıyaslamayı bu sayfalarda yazabilmek pek mümkün görünmüyor. Ama geçen yıl gerçekleşen 526 binin üzerindeki otomobil ve ticari araç satışı üzerinden yola çıktığımızda pazarın yüzde 26'sının, elinde Ford, Fiat, Ferrari, Iveco gibi markalar bulunan Koç Holding'e ait olduğunu görüyoruz. Her dört müşteriden birine ulaşan Koç, ikinci sıradaki Oyak Grubu'nu neredeyse ikiye katlamış. VW, Audi, Seat, Skoda, Porsche gibi Alman markaları ağırlıklı portföyü ile Doğuş Grubu'nun pazarda yüzde 10'luk payı bulunuyor.

Toyota, Mitsubishi ve Temsa markalarını barındıran Sabancı Holding'in pazar payı yüzde 7,3 iken Hyundai'de Güney Korelilerin küçük ortağı konumundaki Kibar Grubu yüzde 6,5 pazar payı ile yola devam ediyor. Kia, Isuzu gibi markaları temsil eden ve sektörün en eski oyuncularından biri olan Anadolu Grubu ile yine bir başka eski oyuncu Citroen, Subaru gibi markaların temsilcisi Bayraktar Grubu yaklaşık yüzde 3'lük pazar paylarına sahipler. Türk ortakları da bulunan Mercedes Benz yüzde 1,6, BMW distribütörü Borusan Holding ise yüzde 1,4 pazar payıyla rekabet ediyor. Çukurova, Mermerler, Hakverdi, İsotlar, Kıraça, MYS, Ortaklar, Şahsuvaroğlu, Ulubaşlar, Yeşilkaya, Kuralkan gibi gruplar pazardaki diğer marka temsilcileri arasında yer alıyor.

Pazarın yabancı oyuncuları arasındaki Opel, Chevrolet ve Saab'ın temsilcisi Amerikan GM yüzde 6,6, Fransız Peugeot yüzde 4,1, Japon Honda yüzde 4, Nissan yüzde 1,2 pazar payı ile yola çıkıyor. Türkiye pazarında yerli bir partner olmaksızın bizzat kendileri faaliyet gösterenler arasında Volvo Otomobil, Mazda, Daihatsu, Chrysler gibi markalar yer alıyor.

Hayalimdeki otomobili bulamadım üretmeye karar verdim


Hayalimdeki otomobili bulamadım üretmeye karar verdim
Ferdinand Porsche'nin bugünün en itibarlı markalarından birine adım atmasındaki kararlılığı bu sözlerle özetlemek mümkün. Ancak, Almanların iki dünya savaşı şartlarına rağmen nasıl olup da en iyi otomotiv üreticilerini çıkarabildiğini, dünyanın en çok satılan otomobillerinden biri olan VW Beetle (kaplumbağa)'ı ve tabii ki Porsche efsanesini tanıyabilmek için Stuttgart'ta geçen hafta açılan müzeyi görmeniz gerekiyor!

Merkeze 15-20 dakika uzaklıkta bulunan Zuffenhausen'daki müze, güncel Porsche modellerinin üretildiği fabrikanın yanı başına inşa edilmiş. İçinde bulunan araçların bedeli hariç, 100 milyon Euro harcanarak ortaya çıkarılan müze aynı zamanda 1938 yılında Porsche tasarım ofisinin Stuttgart şehir merkezinden taşındığı yerde.

Ferdinand Porsche, kendi markasıyla otomobil üretimine soyunmadan önce Alman Daimler, Mercedes gibi üreticilerde yöneticilik yapan, sonrasında bu markalar için araçlar üreten bir mühendis. Onu dünya çapında üne kavuşturan ise İkinci Dünya Savaşı öncesi geliştirdiği Beetle modeli oluyor. Ardından İkinci Dünya Savaşı yılları ve sonucunda Almanya'nın hezimeti. Ancak savaşın bitmesinin üzerinden 3 yıl geçtiğinde yani 1948'de Porsche kendi markasıyla yola çıkan ilk otomobil olarak 356/2 modelini üretiyor. Yenilgiyle biten büyük bir savaşın hemen ardından bugün bile etkileyici duran bir otomobile imza atabilmek önemli olmalı. El yapımı ve üstü açık (roadster) olan bu otomobilden 52 adeti yollarla buluşurken iki yıl içinde coupe versiyonu da günyüzüne çıkıyor. Ardından diğer modeller gelmeye başlıyor. Amerika'ya da açılan Porsche 1956 yılında 10 bininci otomobile müşteri buluyor.

Porsche'yi spor otomobil üreticileri arasında yaygın hale getiren 911 serisi ilk kez 1963 yılında üretilmeye başlıyor. Bu noktada ilginç bir isim kapma yarışı öne çıkıyor. Zira marka bu seriye 901 adını vermek istese de Peugeot'nun daha önce bu ismi üzerine kaydettirmesi 911 adının çıkmasına sebep oluyor. 911 serisi zaman içinde Coupe, Targa, Carrera gibi açılımlarla gücüne güç katıyor.

Bu arada her şirket gibi Porsche'nin tarihinde de şaşırtan tasarımlar var; 1989 yılında Porsche'nin 80. yaşgünü için hazırlanan turkuaz renkli Boxster, 1994 yılında Çin'e adım atmak için tasarlanan ancak kötü tasarımı değil Çin'in o yıllardaki kapalı ekonomisi nedeniyle izin alınamayan C 88 konsepti bunlar arasında.

Spor otomobil üreticisi kimliği tam oluşmamışken 1953 yılında Alman ordusu için geliştirilen Type 597 konsepti, hem karada hem de suda gidebilecek amfibik özelliği ile dikkat çekiyor. Porsche aslında devrin ihtiyaçlarına cevap vermeyi bilen bir marka; 1959 yılında başlayan traktör üretimi 1963'e kadar 25 beygir gücündeki dizel motorlarla devam etmiş ve tam 120 bin adet Porsche traktör tarla sürmüş.

Birbirinden değerli 82 orijinal aracın bulunduğu müzede tarih yolculuğuna sadece Porsche markalı araçlar değil Ferdinand Porsche'nin daha önce başka markalar için yaptığı araçlar ve Type 64 adı verilen ve ünlü Berlin-Roma yarışı için 1939'de geliştirilen konsepti de bulunuyor. Geçmişten günümüze Le Mans başta olmak üzere yarışlarda kendini ispatlayan modellerden yaklaşık 30 yıl önce geliştirilen bin beygir gücündeki motora kadar müzede farklı birçok teknolojiye tanıklık etmek söz konusu. Dışarıdan askıda duruyormuş gibi bir tasarım sergileyen Porsche müzesi, ilk 4 günde 9 bin ziyaretçiyi ağırladı. Yılda 200 bin ziyaretçinin gelmesi beklenen müzeye giriş fiyatı 8 Euro.

BMW yeni arayışlar içinde


BMW yeni arayışlar içinde
Alman üretici BMW, sıradan hale gelen ve seriler arasında ayrımı zorlaşan tasarımda yepyeni arayışlar içinde. Örnek mi? Tam da X5 modelinin yenilenme mevsiminden önce yola çıkan X6'ya ne dersiniz?

X6 artık yalnız değil.

Markanın dün Münih'te örtüsünü kaldırdığı PAS (Progressive Activity Sedan) otomobil konsepti mart ayında Cenevre otomobil fuarında tanıtılacak.

5 Serisi Gran Turismo konsepti dış tasarımda alışılmış çizgileri hiçe sayıyor gibi...

Bu pikabı müşteri çizdi


Bu pikabı müşteri çizdi
Anadolu Isuzu'nun pikap modeli D-Max sahipleri arasında başlattığı yarışmada birinciliği Manisa'dan Yükseliş, ikinciliği İstanbul'dan Crazy, üçüncülüğü ise Zonguldak'tan Artist isimli araçlar kazandı.

D-Max sahipleri orijinal aksesuarlar kullanarak aracı modifiye ederek yepyeni bir araç ortaya koydular.

Ibiza'nın sporcu kardeşi


Ibiza'nın sporcu kardeşi
Seat'ın spor çizgilere sahip yeni Ibiza, daha da sporcu duran 3 kapılı SportCoupe modelini yola çıkardı. Bugüne kadar birçok ödül sahibi olan otomobil 70 ile 105 beygir güçleri arasında 3 benzinli motordan güç alıyor.

Giriş versiyonundan itibaren alınabilen otomobilin başlangıç fiyatı 5 kapılı modelden 550 TL daha aşağı çekilerek 26,5 bin TL olarak açıklandı.

Touran bir milyona ulaştı


Touran bir milyona ulaştı
Volkswagen'in kalabalık ailelerin ihtiyaç duyduğu özelliklere cevap veren Touran modeli, bir milyonuncu müşteriye ulaştı.

Türkiye'de 2007 yılından itibaren yer almaya başlayan otomobil esnek kullanım özellikleriyle ön plana çıkarken VW Türkiye, gelen talep üzerine 43,5 bin TL fiyata sahip Touran Function modeli için ek 250 sipariş daha verdi.

Muayeneden korkma, kazadan kork


Muayeneden korkma, kazadan kork
Araç muayenesinde önemli olan, gerek resmî evraklarının gerekse binek araçlar için 8 ayrı kontrol noktasından tam ya da az kusurlu olarak geçebilmesi.
Araç sahipleri iyi bilir; sigortasıydı, kaskosuydu, yıllık vergisiydi, egzoz emisyonuydu, teknik muayenesiydi, periyodik bakımıydı, sürpriz arızasıydı derken otomobiller hayatımızda bir çocuk gibi yer tutar. Tabii, ilgi ve bilgi açısından...

Otomobil sahipliği boşvermeye gelmez. Bunlardan birini ihmal etseniz ya para ya da olmadık zamanda yolda kalma gibi cezalarla karşı karşıya kalıverirsiniz. İşte bunlardan biri olan periyodik muayenede tabir yerindeyse 'devrim' oldu. Otomobil ya da ticari araç fark etmeksizin bugüne kadar pek farkında olmadığımız sadece parasını ödeyip ruhsata işlettiğimiz bir durum artık değişiyor.

Türkiye'de 7 milyona yakın otomobil, 3,5 milyona yakın ticarî araç var. Otomobillerin 2 yılda bir (ilki 3 yıl sonra), ticarî araçların ise genel olarak her yıl muayeneden geçirilmesi gerekiyor. Yol güvenliği, araç güvenliği bir yana sürücü ve yolcu güvenliği açısından önemi tartışılmaması gereken bir konu. Ancak gerekliliği bir yana nihayetinde kanuni bir zorunluluk; bu yüzden de yıllardan beri sadece formalite olarak yapılan bir işlem haline gelmişti. Geçen yıl başlayan yeni dönemle birlikte 'formalite' işi de tarihe karıştı. Fakat yeni döneme geçmek o kadar sakin olmadı. Özellikle geçtiğimiz aralık ayında muayene istasyonlarının önünde uzun kuyruklar oluştu, eski usul muayene yaptırmak isteyenler için 'yeni'ye alışmak pek kolay olmadı. Tabii ki, ilgili kurum TÜVTÜRK'ün de başta randevu sistemini devreye almaması, yılın son ayında yığılma olacağı bilinmesine rağmen gerekli önlemleri almaması, ilgili bakanlığın kuzey-güney ayrımıyla ilgili düzenlemeyi geciktirmesi gibi aksaklıklar kolaya alışan sürücülerin işini daha da zorlaştırdı.

Ancak, bir yandan tüm şehirlerde yaygınlaşmayı tamamlamaya hazırlanan şirket, mart ayında randevu sistemine geçerek işleyişi daha medeni bir hale getirmeye hazırlanıyor. Böylece tıpkı devlet hastanelerinde olduğu gibi önceden randevu alarak saatlerce muayene istasyonu (ki özellikle İstanbul'dakiler şehrin dışındaki yerlerde) önünde beklemenize gerek kalmaması hedefleniyor. İlgili bakanlık kuzey-güney ayrımını da ek tebliğle ortadan kaldırdı. Yani artık Denizli'deki İstanbul plakalı bir otomobil ya da Sakarya'daki Adana plakalı bir otomobil muayene için kuzeyden güneye, güneyden kuzeye gitmek zorunda değil.

Ancak, TÜVTÜRK'ün muayene standartlarında değişme yok, olmayacak da. Çünkü, istenen şeyler nihayetinde trafik, araç ve sürücü-yolcu güvenliği açısından var olan uluslararası standartları içeriyor. Bu noktadan sonra belki en önemli sorun Türkiye'de halen ciddi rakamlara sahip yaşlı araçların nasıl yoluna devam edeceği. Bilinenin aksine bir otomobilin yaşlı olması muayeneden geçememesi anlamına gelmiyor. Önemli olan gerek resmî evraklarının gerekse binek araçlar için 8 ayrı kontrol noktasından tam ya da az kusurlu olarak geçebilmesi. Örneğin ocak ayında Türkiye genelinde yaklaşık 500 bin araç muayene edilirken bunlardan 30 bini kusursuz, 300 bini hafif kusurlu olarak onay alırken 140 bin araç ağır kusurlu ya da emniyetsiz olarak tekrar muayeneye çağrılmış.

Aracınızı muayeneye götürmeden dışını yıkatın

Resmî evraklar: Muayene onayı için boş yeri olan ruhsatınızı, malî sorumluluk sigortası belgesini ve vergi dairesi ya da bürolarından aracın vergi, trafik cezası ve OGS geçiş borcu olmadığını belirten 'borcu yoktur' kâğıdını yanınıza alın. LPG'li araçlar için son bir ay içinde alınmış gaz sızdırmazlık raporu mutlaka gerekiyor.

Ekipman listesi: Bir adet ilk yardım çantası, 2 adet üçgen reflektör, çalışır durumda yangın söndürme cihazı, stepne.

Muayenede şu sorulara cevap aranıyor

Fren sistemi güvenli çalışıyor mu?

Direksiyon sistemi güvenli çalışıyor mu?

Araçta görüşü bozan bir durum var mı? (bazı cam filmler vs. buna aykırı)

Far, sinyal, ayna vs. var mı, elektrik teçhizatı sağlam mı?

Dingiller, tekerlekler, lastikler, süspansiyon sisteminde problem var mı?

Şasi ve şasi bağlantıları sağlam mı?

Ekipman listesinde eksik var mı?

Aracın ses izolasyonu ve motor ses düzeyi ne durumda?

Chevrolet T2X


T2X
Günümüzde, SUV sınıfı bir aracı geniş alana önem verenler, spor coupe bir aracı ise performansa ve tasarıma önem verenler tercih ediyor. Peki ya bizim küresel tasarımcılarımız bu seçimleri ortadan kaldırırsa? Bu iki dünyayı bir araya getirerek T2X’i yaratan tasarımcılarımız, genç sürücüler için esneklik ve stili aynı potada eritiyor.
Yetenek ve esneklik
Çift kişilik spor üst gövdesi ve fonksiyonel alt görünümü ile T2X çok sağlam ve atletik duruyor. Mafsallı arka kapıları ve B direği olmaması sayesinde insanların ve taşınacak eşyaların girişi bir hayli kolay. Bunun yanında tamamen katlanabilir arka koltuklar ve ekstra saklama bölmeleri kullanışlılığını artırıyor. T2X gerçek bir spor aracı ruhunu hem içeride hem dışarıdan bakıldığında yansıtıyor. Erkeksi ön cephesi, sportif koltukları, motorsiklet stili ölçekler ve 7” orta monitör T2X’e dinamik bir yetenek veriyor. Ayrıca yenilenebilir cam tavan paneli sayesinde sürüş keyfinize açık hava keyfini de ekleyebilirsiniz.
Hareketli Chevrolet T2X konsept otomobil resmiChevrolet T2X konsept otomobil yan resmi
Ödün vermeyen tasarım
T2X’in hangi sürücüler için tasarlandığını sorduk, konuğumuz Geliştirilmiş Tasarım Direktörü Max Wolff’un yanıtı şöyle oldu: “T2X neredeyse herkes için tasarlandı. Fakat özellikle 20 veya 30 yaşlarında olan veya hissedenlerin, spor araçlara ve esnek, geniş bir arazi aracına aynı anda duydukları ihtiyaç değerlendirilerek tasarlandı. T2X, Chevrolet’in gelecek tasarımlarına yön verecek bir konsept araç.”

Chevrolet

Chevrolet İn tarihcesi/Bir Efsanenin Öyküsü

Bir Efsanenin Öyküsü
Yeryüzündeki her onaltı otomobilden biri Chevrolet. Bir söylentiye göre, 1896-1897 yılları arasında Fransa'da yaşayan sıradışı bir adam bisiklet atölyesinde çalışırken "Chevrolet" ismi ile Amerika'nın en zengin ailelerinin arasına katıldı.

İsviçre'nin La Chaux-de-Fonds kentinde bir saatçinin oğlu olan Louis'in 11 yaşında çalıştığı bisiklet atölyesinde "hızlı bir bisiklet" üretip babasının katı ilkelerine rağmen yarışlara katılarak birinci oldu ve aldığı ödülle altı kardeşinin ve ailesinin geçimini sağladı. Chevrolet'nin güçlü pedalları ona geleceğini sundu.

1896- 1897 yılları arasında Amerika'nın saygın iş adamlarından Vanderbilt üç tekerlekli motor bisikletini tamir ettirmek için Louis'in tamirhanesine uğradı ve yeteneğini gördükten sonra onu Amerika'ya götürmek için ikna etmeye çalıştı. Louis Paris'te Darracq'la eğitiminden sonra Kanada'da şöför ve makinist olarak görev yaptı. Louis Chevrolet 1901'de nihayet rüyasını gerçekleştirerek New York'ta De Dion-Bouton'da çalışmaya başladı. Sonraki dört yıl burada motor tasarımı üzerinde çok çalıştı ve 1905'te motor yarışlarında dünya rekoru kırdı ve 15 yıllık yarış hayatına ilk adımını attığı yıl sevgilisiyle evlenerek yuva kurdu.

Chevrolet'nin yarış kariyeri 1907 de Buick Bug lastiklerini kullanmasıyla zirveye çıktı. Buick, William Crapo Durant tarafından önemli otomobil markası haline getirildi. Buick,1908 de New Jersey'de daha sonra ismine General Motor olarak devam edecek olan Durant General Şirketinin bir parçası oldu. 3 Kasım 1911 de Durant ve Chevrolet güçlerini birleştirerek Chevrolet Motor Otomotiv Şirketini kurarak efsanenin doğmasını sağladılar.

Durant'ın vizyonu Chevrolet Şirketi'nin gücüne güç katmak oldu. Böylece Chevrolet markası kısa zamanda kalite, değer, güvenirlilikle eş anlamda anılmaya başlandı, öyle ki Chevrolet 40 yıllık (1936-1976) Ford otomobillerini geride bıraktı.

Bugün, Chevrolet kaliteli ve şık mühendisliği ile 21. yüzyılda da günümüz otomobil kullanıcılarının sadece pratik ihtiyaçlarını değil duygusal anlamda da isteklerini karşılayabilmektedir.

Chevrolet'nin ekonomik, küçük ve orta büyüklükteki yeni serisi 1 Şubat'ta lanse edildi. Size en uygun Chevrolet otomobillerini incelemek için sitemize bir göz atın.

Chevrolet'den Yepyeni Modeller

Chevrolet'den Yepyeni Modeller...

Cruze - Paris Dünya prömiyeri ile eş zamanlı olarak Türkiye’de ilk defa tanıtılıyor. Dinamik görünüşlü ‘dört kapılı coupé' tasarımlı bu yepyeni sedan segmetinde çıtayı yükseltiyor.

Yepyeni modeller: Yeni Aveo HB: Yenilenen tasarım, sınıfının en düşük yakıt tüketimini sunan 84 ve 100 beygir gücünde 16V benzinli motorları, otomatik vites seçeneği ve zengin donanım seçe-nekleri ile iddialı.

Captiva : 73 yıllık Chevrolet SUV tecrübesi , 2.0 litre 150 beygir turbo dizel motor, gözleri-nizi alamayacağınız çarpıcı ve sportif 4X4 tasarımı, 7 koltuk seçeneği ve özel inci beyazı rengi ile.

Garantili LPG dönüşümü: LPG dönüşümü ile Chevrolet modelleri daha ekonomik ve çev-re dostu. Üstelik LPG dönüşüm kiti Ekim ayı boyunca Chevrolet’den hediye ediliyor.

Geniş ürün gamı, kapsamlı hizmet programı ve Türkiye çapında yaygın bayilik ağı ile Türkiye pazarında verdiği hizmeti her geçen gün arttırarak büyümeye devam eden Chevrolet, 9-19 Ekim 2008 tarihleri arasında CNR’da düzenlenen İstanbul Motor Show Hol’5 de Chevrolet standında tüm modelleri ile ziyaretçilerini kucaklıyor.

Chevrolet Cruze: Orta-Üst sınıfta güçlü bir ses, sadece yenilikçi değil, aynı zamanda devrimci

Dinamik ‘dört kapılı coupé' tarzı orta-üst sınıf segmentinde kompakt sınıfı araçlar arasında çıtayı yükseltiyor. Gelecek yıl Nisan ayında Avrupa’da satışa sunulacak olan Cruze bilinen sedan tasarımının yeniden yorumlanarak orta-üst sınıfı taşıyan yeni ürünlerin tümünde sembol haline gelmeye başlayan Chevrolet'nin yeni küresel tasarım dilini sunmaktadır. Tasarımla ilgili diğer ‘dikkat çeken’ özellikler arasında ön tasarımdaki akıcı sportif bir tarz, keskin tasarım hatları ve Chevrolet’nin kendisi ile özdeşleşen çift renkli kokpit tasarımı yer alıyor. Iç mekandaki kalite tam anlamı ile devrimci. Bu kalite, panel döşeme malzemelerinde, yumu-şak dokulu diğer malzemelerde ve mat döşeme panellerinde belirgin bir şekilde kendini göste-riyor. Bunların tümü aracın dış tasarımındaki kalitenin iç mekana da aynı uyumda yansıması anlamına geliyor. Orta konsoldaki ekran, müzik ve eğlence sistemleri ve klima kumandaları bi-linenden farklı bir stilde daha açık ve modern bir tasarımla birbirine entegre edilmiştir.

Cruze , yeni otomatik şanzıman ve beş ileri manuel şanzımanın yanısıra Chevrolet’nin ilk altı ileri şanzıman sistemini sunmaktadır. Hepsi 16 valf, 1.6 litre (112 beygir/82 kW) ve 1.8 litre (140 beygir/103 kW) benzinli motorların her ikisi de daha fazla güç sağlarken daha düşük yakıt tüketim ve emisyonu sağlamaktadır. Benzer şekilde bu motorlar ortalama 6.7 ve 6.8 l/100 km yakıt tüketimi ile 0- 100 km/s hıza 12.4 ve 9.8 saniyede ulaşır.

Yeni 2.0 litre turbo dizel motor 2,000 dev/dak’da 150 beygir/110 kW ve 320 Nm tork sağlayarak daha tutumlu bir şekilde daha fazla güç sağlamaktadır. Değişken geometrili turbo motor, doğrudan ve çoklu yakıt enjeksiyonlu ortak yakıt yoluna sahiptir. Sonuç ortalamada 5.8l/100 km lik yakıt tüketimi büyük bir ekonomik avantaj sağlar. 0- 100 km/s hızlanmaya 9.4 saniyede ulaşır. Daha ileriki aylarda 300 Nm torklu 125 beygir/92 kW gücünde yeni bir turbo dizel motor da piyasaya sürülecektir.

Yeni Chevrolet Aveo: Yenilenen tasarım, yeni ve ekonomik motorlar

Mayıs 2008’de, Yeni Aveo Hatchback Chevrolet bayilerinde satışa sunuldu. Bu tamamen ye-niden tasarlanmış modelin en önemli özellikleri çarpıcı dış tasarımı, üst sınıf iç mekanı ve yeni geliştirilmiş yüksek performanslı ve yakıt tüketiminde sınıfının en düşük yakıt tüketimine sahip başarılı motorları olma iddiasını taşıyan yeni benzinli motorlarıdır.

Yeni Chevrolet Aveo Hatchback, çevikliği ve başarılı yol tutuş performansından dolayı özellikle şehir trafiğinde kullanım için ve aynı zamanda yüksek donanım, konfor ve güvenlik özellikleri ile de tercih edilmektedir.

Gövde renginde ön tampon ve ortasında gururla duran büyük Chevrolet logosu, geniş ön ız-gara Chevrolet'nin yeni tasarım dilini yansıtır. Dinamik detaylar arasında geniş, kıvrımlı parlak camlı farlar ve çamurlukların alt kısmından spot şeklinde çıkan sis farları dış tasarımın göste-rişliliğini ortaya koyar. Motor kapağının üzerinde radyatör ızgarası hattına kadar uzanan göz alıcı çizgiler ise sportif görünümünü vurgular. Gövdenin göze çarpan yan hatları ve önden arka kapıya uzanan dinamik yan çizgileri dış tasarımda göze çarpan detayladır. Keskin çamurluk ve parlak cam yuvaları olan yuvarlak stop lambaları aracın arkasını kaplar.

İç mekan kendini aynı zamanda davetkar ve modern şekilde sunar. Gösterge paneli üzerinde krom çerçeveli kontrol göstergeleri ve havalandırmalar, ön konsola entegre müzik sistemi ve kolay çalıştırılabilen klimasıyla iç tasarım kendisini ön plana çıkarır. Gösterge panelinin ve ön konsolun kaliteli plastik yüzeyleri ve kapı panelinin üst kısmına kalitenin bir göstergesidir.

Aveo’da hepsi 16V iki yeni benzinli motor seçeneği vardır: 84 beygir yeni 1.2 litre ve 100 beygir 1.4 litre motor seçenekleri. 1.4 litre benzinli motorda otomatik vites opsiyonel olarak su-nulmaktadır. Her iki motorda yakıt tüketimi konusunda çok başarılıdır ve sınıfının en düşük yakıt tüketimine sahiptir. Artırılmış beygir gücüne rağmen, her iki motor da MVEG yakıt verim kı-yaslamasında yaklaşık %10 bir önceki modele göre daha az yakar.

73 Yıllık SUV tecrübesi ile: Chevrolet Captiva şimdi özel İnci Beyazı rengi ile gözleri kamaştırıyor...

SUV kullanıcılarının ihtiyaçları göz önüne alınarak özel olarak tasarlanan Captiva, Türkiye pa-zarına 2.0 litrelik 150 hp common rail turbo dizel VGT ( değişken geometrili turbo şarj) ile girdi. Satışa sunulduğu ilk ay itibari ile Yeni Captiva çok büyük bir ilgi ile pazara girdi ve bugün Chevrolet’nin sırada satılan en iddialı modeli konumuna geldi. Sportif SUV tasarımı, kapsamlı güvenlik özellikleri, 7 koltuk seçeneği ile SUV segmentinide fark yaratn Captiva kullanıcısına en iyi dinamik sürüş performansını sunmaktadır. Captiva’nın, etkileyici tasarım ve yüksek kaliteli malzemelerden oluşan geniş, ferah ve rahat iç mekanı dikkat çekiyor. Chevrolet Captiva’nın boyutları 4,635 / 1,850 / 1,755 mm (uzunluk / genişlik / yükseklik) olup dingil mesafesi 2,705 mm’dir.

Captiva’da 8 yönlü elektrikli sürücü koltuğu, elektrikli ön ve arka camlar, uzaktan kumandalı merkezi kilit, elektronik kontrollü otomatik klima ve MP3 özellikli 6lı CD çalar gibi özelliklerin üzerine deri döşeme, sürücü ve yolcular için ısıtmalı koltuklar, cruise control, otomatik çekiş kontrolü (Traction Control) ve arka park sensörü gibi çok sayıda ilave konfor ve güvenlik özel-liği bulunmaktadır.4x4 sistemi, sadece gerektiğinde sürüş koşullarına bağlı olarak devreye girme özelliğine sahiptir. Sistem, aynı zamanda ESP ve ABS sistemleri ile de kendiliğinden devreye girerek aracın sürücü tarafından kontrolünün artmasını ve sonucunda daha güvenli bir sürüşü garanti etmektedir.

Chevrolet Captiva, çok geniş bir güvenlik donanımna sahiptir. ESP (Elektronik Denge Kontrol Programı) sistemine entegre edilmiş HBA (Hidrolik Fren Destek Sistemi) DCS (İniş Kontrol Sistemi), ARP (Devrilmeye Karşı Aktif Koruma Sistemi) ve LRS (Yatay Sürüş Süspansiyonu Sistemi) gibi güvenlik fonksiyonlar tüm Captiva’larda standart olarak bulunmaktadır.

Captiva’nın 2008 senesinde pazara sunulan yeni modeli Sport’ta 18” hafif alaşımlı jantlar, siyah krom kaplı farlar, krom aksesuarlar ve dış görünümüne bir çok heyecan verici özellik standart donanımda sunuluyor. Captiva Sport, kırmızı çift dikişli deri koltuklarıyla sportif karakterini tamamlıyor.

Captiva’da şimdi özel inci beyazı rengi, bej veya siyah iç döşeme ile birlikte ilk defa İstanbul Motor Show’da sergileniyor.

Artık Chevrolet’nizi ekonomik, güvenli ve çevre dostu orijinal LPG donanımlı olarak satın alabileceksiniz:

LPG dönüşümü programını Türkiye çapında mekanik garanti ile paralel olarak 3 yıl veya 100.000km kapsamında garanti ile sunan ilk marka Chevrolet bu konudaki iddialı çalışmalarını sürdürüyor. İstanbul Motor Show’da 2 adet LPG dönüşümlü Chevrolet modeli sergileniyor.

Chevrolet LPG dönüşümlü modeller günümüz koşullarında yakıt tüketiminde yaklaşık % 35 ta-sarrufa varan bir ekonomik kazanç sağlıyor. Ayrıca çevre dostu (benzin ve dizele gore daha az karbondioksit salınımı) olmasından dolayı bilinçli tüketiciler için en akıllı seçimlerden bir olma özelliğini koruyor. Üstelik Chevrolet Ekim ayında da devam eden "LPG dönüşüm kiti Chevrolet'den hediye" kampanyasıyla tüm müşterilerine daha da ekonomik koşullar sağlıyor.

Chevrolet LPG dönüşümlü araçlardan güvenlik ön plandadır ve LPG dönüşümleri işinin eğiti-mini almış uzmanlar tarafından yapılmaktadır. Kullanılan en son teknolojiye sahip BRC markalı LPG dönüşüm kitleri Avrupa Birliği’nin ECE R 67.01 standardına gore üretilmiş olup yangın dahil tüm güvenlik testlerinden başarı ile geçmiştir.

Hayatın her alanında bir Chevrolet’niz olabilir: Diğer Modeller

Chevrolet modelleri hayatın her alanında birbirinden farklı özellikleri ile hayatınıza artılar kata-caktır.

Spark, pratik sürüş kolaylığı ve sevimli hatları ile...
Aveo Sedan, LPG dönüşümünün tüm avantajları Chevrolet ile bir arada...
Lacetti Hatchback, sportif WTCC tasarımı , zengin donanımı ve aynı zamanda WTCC yarış-larında büyük başarılara imza atmış yarış aracı ile...
Epica, Görkemli boyutlar, akıcı hatlar, benzersiz konfor, 4 silindirli 2.0 litre dizel motoru, 320 Nm tork ve150 beygirlik etkileyici gücü ile İstanbul Motor Show’da Chevrolet Standı’nda yerlerini alacaklar.

Chevrolet 2009 Dünya Binek Otomobil Şampiyonası (WTCC) Yarış Otomobili Yeni Cruze'u Tanıttı

Chevrolet 2009 Dünya Binek Otomobil Şampiyonası (WTCC) Yarış Otomobili Yeni Cruze'u Tanıttı
Chevrolet Avrupa 2009 Dünya Otomobil Şampiyonası yarış otomobilini ilk kez bugün tanıttı. Paris ve İstanbul Motor Show’da dünya prömiyeri henüz yapılan Chevrolet’nin tamamen yeni kompakt modeli Chevrolet Cruze, markanın şimdiye kadar on iki kez dünya şampiyonu olduğu Dünya Otomobil Şampiyonası’nda Chevrolet’nin başarısını devam ettirmeyi hedefliyor.

Chevrolet’nin yepyeni modeli Cruze ile test sürüşleri kış sezonunda devam edecek. Aynı mühendislik ekibi ve yarışçıları tarafından geliştirilen, Cruze aynı hızı, esnekliği ve başarıyı garantileyerek daha fazlasını sunmaktadır. Chevrolet Cruze’un ilk yarışı 2009 WTCC’nin Curitiba'daki açılışında Brezilya’da gerçekleşecek. WTCC 2009 yılında Güney ve Orta Amerika, Afrika, Avrupa ve Uzakdoğu’daki on iki yarış pistinde yer alacak.

Chevrolet Avrupa Başkanı Wayne Brannon bu konuda önemli açıklamalarda bulundu: “ Chevrolet sayesinde motor sporları DNA’mıza işledi. Chevrolet, Yeni Cruze Dünya Yarış Aracı ile pist içindeki ve dışındaki yarış kazanma geleneğini kucaklamaya devam etmektedir. Geçmiş dört sezonda, Chevrolet Avrupa’da gelişen rekor satış büyümesine paralel olarak, otomobil yarışlarında kazandığı zaferlerle de kendisini ispat etmiştir. Ayrıca bu yıl, ilk altı ay içinde yüzde 23 oranında performans artışı sağlamıştır; müşterilerimizin bizi rekor adetlerde seçiyor olmalarından dolayı çok gururluyuz. Avrupalı yetkili satıcılarımız için, WTCC oldukça önemli bir iletişim aracı olmuştur ve Cruze ile gelecek sezonu heyecanla beklemektedirler. Cruze ile birlikte, ürün ve motor sporları arasındaki sinerjiyi yeniden vurgulamayı amaçlıyoruz ve WTTC bunu başarmak için mevcut en iyi platformdur. Şampiyonanın sloganı “ Gerçek Otomobiller, Gerçek Yarış” tır ve bu slogan bizim gerçek yaşamlar için gerçek otomobiller üretmek felsefemiz ile birebir örtüşmektedir: Etkileyici tasarım, dünya standartlarında kalite ve esneklik ve etkileyici standart özellik ve donanım, rekabetçi fiyat.”

Eric Nève: “ Yeni Cruze Chevrolet Avrupa’nın motor sporları tarihinde bir kilometre taşı olacaktır. Şimdiye kadar, 2005‘ten bu yana hedeflediğimiz her şeyi adım adım başardık: Rakiplerimize karşı yarışmak, puan kazanmak, kazanabileceğimizi ispat etmek ve en sonunda da rakiplerine karşı önde gelenlerden biri olarak bir motor sporları başarı öyküsüne sahip olmak Cruze ile çıtayı daha da yükseltecek ve Dünya Şampiyonası’nı kazanmayı hedefleyeceğiz. Chevrolet’nin eşsiz “kozu” hepimizin son dört sezondur başarılarını yakından takip ettiğimiz aynı mühendis ve sürücülerden oluşan ekip ile birlikte kotarılmıştır. Aynı başarıyı Cruze ile birlikte yakalamak hedeflerimizi başarma şansımızı artıracaktır. dedi.

KAWASAKi MOTOR UN TARIHCESi

KAWASAKi TARIHCESi...
Havada,karada ve denizde motorlar.1878'de Shoza Kawasaki,bugün bile en kaliteli teknolojiyi üreten tersaneyi kurdu.Karada ise Kawasaki,1911'de Japonya'nin ilk buharli trenini yapti ve bugünün hizli Shinkansen trenini üretiyor.
Hava sürüsleride Wright kardeslerinin icadindan 15 yil sonra ele alindi.Bugün ise uzay uçuslari ile ugrasiliyor.Ayrica üretici,köprü ve helikopter ile jet-ski üretimini sürdürüyor. 1949'da ilk Kawasaki motosikletleri üretilmeye baslandi.60'li yillara dek 150 cc'ye kadar olan hafif motosikletler üretilmeye baslandi.60'larin ortasinda ise Meguro 500 ile büyük hacimli dört zamanli motor,yurt diþina ihraç edildi. ABD'deki satis basarilarindan sonra,1968 sonbaharinda hizli iki zamanli 250ve 350 cc'lik 500 H1 Mach II gibi motorlarla Avrupa kitasi fethedildi.
1972'de Kawasakinin ve motor tarihinin bir kilometre tasi daha ortaya çikti:900 Z1. 79 hp ile 0-100 km sprinti 4,7 sn'e ulasiyordu.
"Frankestein'in kizi" ünvanini alan bu modelin satis rakamlari ABD'de büyük seviyelere ulaþti. Kawasakinin en son ürünü olan 190 hp'lik ZX-12R ile yine yapacagini yapti

Honda motor un tarihçesi

Honda tarihçesi...
Honda tüm motosiklet kullanacilarinin hayranlik duydugu bir motosiklet markasidir.Honda'nin kurucusu japon Soiçiro Honda Piston
bilezigi fabrikasini Toyota'ya sattiktan sonra,1948'de Honda Motor Company adli sirketini kurdu.
Bir maliyeci ve reklam stratejicisi olan ortagi Takeo Fujisawa ile birlikte, Honda sirket baskani olarak önceleri yalniz motosiklet
üretimine yer verdi. Ilk modelini 1950'de Japon piyasasina sundu. Uzmanlari sasirtarak Honda motosikletini alisilmisin iki
misli PS (beygir gücü) ile donatmayi basarmisti. Bunun sonucu olarak sirketi çok iyi is yapti ve Honda makineleriyle yeniden yaris sporuna egildi. 50'li yillarin sonunda Honda'nin yarisçilari dünyanin bütün önemli yarislari kazanmislardi. Ekibi 1961'de Isle of Man adasindaki adi kötüye çikmis ünlü Tourist Trophy'yi de birincilikle kazaninca, Honda'nin sporla ilgili düsü ilk
kez gerçeklesmis oldu.
KURUCUSUSoiçiro Honda DT:1906-ÖT:1991 Honda'nin motosikletleri 50'li yillarda peynir ekmek gibi satildilar. Japon girisimci böylelikle ülkesindeki üreticilerin en basta gelenleri arasinda yerini aldi. 50 cc Supercub modeli öncelikle kadinlarin begenisini kazanan uygun fiyatli kullanilmasi kolay bir tipti. 1959'da Amerikan piyasasina giren firma, burada özellikle hafif agirlikli motosikletleriyle basarili oldu.
Honda burada ürünlerini Amerika Birlesik Devletleri'nde herkes için çekici yapma becerisini gösterdi ve "En sevimli insanlara
bir Honda üzerinde rastlayabilirsiniz" sözlü reklam kampanyasiyla motosikletçilerin Rocker (deli, dengesiz) imajini kirmayi
basardi.

Yamaha Motor un tarihçesi

Yamaha tarihçesi...
Yamaha firmasi ilk fabrikasini bundan tam 111 yil önce org üzerine kurdu.O zaman motorsiklet üretecegi kimin aklina gelebilirdiki.
1889'da Torakusa Yamaha, Yamaha Organ Manufacturing Company'i kurdu.20. Yüzyilin ilk yarisinda Nippo Gakki adindaki firma Japonya'nin en büyük org e piyano üreticisi idi.1955 yilinda Yamaha Motor Campany'nin kurulmasi ile bugünkü firmanin yarisina sahip olan motor üretiminin temelleri atilmis oldu.Ilk model 125'lik YA-1 idi.Yeni tesislerde üretilen dönemin ünlü motoru DKW RT 125 ile büyük benzerlikler tasiyordu.
Temmuz 1960'da motorbotlar ve deniz motorlari üretilmeye baslandi.Nisan 1961'de 125cc YA-5 modeli ortaya çikti.Bununla birlikte Yamaha diger motorlardan farkli kendine özgü ilk modeli üretmis oldu.
Hizli iki zamanli motorlar, yaris pistlerinde kisa sürede basari ve sayginlik gördü.1964'de Yamaha 250cc'de ilk kez sampiyon oldu.1970 yilinda dört zamanli motorlarin üretimine baslandi. Ilk model pekte güvenilir olmayan TX 750 idi, daha sonra onun yerini saðlam XS 650 aldi.1976'da Yamaha,tek silindirli dört zamanli motoru XT 500 ile enduro'lar arasinda bir kilometre tasi üretti.Ayni sekilde cadde versiyonu SR 500,1978'de kült statüsüne ulasti. YZ 400 ile Andrea Bartolini,1999 yýlýnda 500 cc Dünya motokros þampinu oldu.

Suzuki Motor un tarihçesi

Suzuki tarihçesi...
1909 yilinda Michio Suzuki tarafindan kurulan firma.ilk zamanlarinda asansör üretimi yapiyordu.1939 yilinda ilk motorlu araçlar
üretildi.
60'li yillarda artan Grand-Prix trendi ve Italyanlarin hakimiyetleri Japonlari güçlü iki zamanlý seri üretim motorlara itti.70'li
yillarda rakiplerini korkutan üç silindirler ortaya çikti.Ayni dönemde dört zamanlarda piyasaya çikti:

GS 400 veya GS 550 gibi modeller kilometre tasi oldular.
Yüksek esneklik ve Batililarin istegi olan güvenilirlik sayesinde Suzuki,daima en büyük üç üretici arasinda yer aldi.Suzuki,güçlü
ve dinamik motorlar ile es anlamli idi.Eski 500 cc Dünya sampiyonlari olan Barry veya Kevin Schwnatz gibi efsane isimler firmaya
gerekli olan pist popülaritesini sagladilar.1999 yillinda Stephane Chambon ve önceki yilda Fabrizo Pirovani'nin GSX-R 600
ile elde ettikleri Supersport Dünya sampiyonluklari,genis model yelpazesi,bunun lideri olan hiper güçlü HAYABUSA ile gelecek
bin yilin ip uçlari veriliyor.